17 Mart 2020 tarih ve 31071 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 17 Şubat 2020 tarih ve 2019/6228 E. 2020/1362 K. sayılı kararı yayımlanmıştır.
Karara konu olayda, ihtiyati tedbir talebinde bulunan İbrahim Ermenek, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.(kısaca “Turkcell” olarak anılacaktır)’den adına kayıtlı üç hattı bulunduğunu; bu hatlardan birinin açılırken mobil ödemelere kapatıldığını; Akıllı Fatura Kampanyası bitiminden sonra ve pakete dâhil olmayan kullanım yapılması hâlinde ek ücret yansıtılmaması için hattın kullanımının kısıtlanarak hat sahibinin bilgilendirilmesi gerektiğini; hattından açık izinler alınmadan Google Play isimli siteye 200 TL mobil ödeme yapıldığını öğrenince hattın mobil ödemelere kapatılması ile çekilen bedelin iadesini istediğini; buna karşılık Turkcell tarafından borç miktarının 824 TL’ye yükseltildiğini ve ödeme yapılmadığı iddia edilerek diğer hatların da kullanıma kapatıldığını belirtmiştir. Ermenek, açıklanan nedenlerle, kapatılan hatlarının iletişime açılması ile mobil ödemeye açık olan ve henüz kapatılmayan hattının da iletişime kapatılmasının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenen Turkcell’in ise konuya ilişkin beyanı alınmamıştır.
Yapılan inceleme sonucunda, Ankara 13. Tüketici Mahkemesi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68. maddesinin 1. fıkrasına göre, 2019 yılı için değeri 8.480 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvurunun zorunlu olduğunu, bu hüküm uyarınca 6502 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanan ve talep tarihi olan 2019 yılı itibarıyla 8.480 TL’den az olan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvurulmadan mahkemede dava açılamayacağını ve uyuşmazlık konusunda talepte bulunulamayacağını ifade etmiştir. Bu kapsamda Mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 390. maddesine göre ihtiyati tedbir talebinin, dava açılmadan önce görevli ve yetkili mahkemeden istenebileceğini; tüketici mahkemeleri ve tüketici hakem heyetleri bakımından somut olaydaki uyuşmazlık konusu miktarın görev açısından bir kıstas olduğunu; bu nedenle tüketici mahkemesinin görevli olmadığını belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine ve talepte bulunanın tüketici hakem heyetine başvurmakta muhtariyetine kesin olarak karar vermiştir.
İhtiyati tedbir talebinin görevsizlik nedeniyle reddine ilişkin kesin olarak verilen karara karşı, Adalet Bakanlığının bildirimi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Anayasa Mahkemesinin tüketici hakem heyetlerinin “mahkeme” niteliği taşımadığına ilişkin 31 Mayıs 2007 tarih ve 2007/53 E. 2007/61 K. sayılı kararına değinmiş; ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile tüketici mevzuatında, tüketici hakem heyetlerinin ihtiyati tedbir kararı verebileceğine ilişkin bir düzenleme olmadığını vurgulamış; ihtiyati tedbir talebinin kanunun açıkça izin verdiği hâller dışında ancak mahkemeden istenebileceğini, Anayasa Mahkemesinin bahsi geçen kararı ile açıkladığı nedenler birlikte ele alındığında somut olayda ilk derece mahkemesinin hukuka aykırı karar verdiğini belirterek hükmün kanun yararına bozulmasına karar vermiştir.
Yargıtay kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.