İşçinin Ulaşılabilir Olmama Hakkının Ortaya Çıkmasına Neden Olan Gelişmeler

İşçinin ulaşılabilir olmama hakkının ortaya çıkmasına neden olan olgular değerlendirilirken, iş hukukunun tanımı ve amacı ile genel olarak teknolojik gelişmelerin iş hukukuna etkisine değinmek gerekmektedir.  İş hukuku, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan işçilerle (bağımlı çalışan) onları çalıştıran işverenlerin ilişkilerini düzenleyen bir hukuk dalı olarak kabul edilmektedir[1]. Taraflar arasındaki ilişkide çalışanın, bir diğer ifadeyle işçinin ekonomik […]

Fransız Hukukunda İşçinin Ulaşılabilir Olmama Hakkına İlişkin Düzenleme

I. Kanuni Düzenlemeden Önce Durum Fransız hukukunda işçinin ulaşılabilir olmama hakkı (“droit à la déconnexion”) ilk olarak 2004 yılında Fransız Yargıtayınca verilen bir kararda değerlendirilmiştir[1]. Karara konu olayda, işveren, ambulans şoförü olan işçisinin işini gereği gibi yapmadığını, kişilerin hayatını ve firmanın geleceğini tehlikeye attığını iddia ederek işçisini ağır kusurlu saymış ve iş sözleşmesini feshetmiştir. Nitekim […]

Fransız Hukukunda Ulaşılabilir Olmama Hakkının Kapsamı, Hukuki Niteliği ve Koşulları

I. Kapsamı Ulaşılabilir olmama hakkına ilişkin Fransız İş Kanununda yer alan düzenleme (Art. L2242-17[1]), ulaşılabilir olmama hakkının tanımını yapmamış, buna karşılık ulaşılabilir olmama hakkının uygulanması için gereken koşulları genel olarak hüküm altına almıştır[2]. Öğretide, kanun koyucunun, bu hakkın kapsamını bir tanım yaparak sınırlandırmadığı; işçi ve işveren sendikaları tarafından imzalanacak toplu sözleşmelerle sözleşmenin sosyal taraflarının bu […]

Fransız Hukukunda Ulaşılabilir Olmama Hakkına İlişkin Düzenlemenin Amacı

İş hukukunda klasik çalışma düzeni olarak kabul edebileceğimiz anlayış, işçilerin, önceden belirlenmiş bir çalışma organizasyonu çerçevesinde belirli günlerde ve belirli sürelerle iş yerinden çalışması şeklindeyken, özellikle teknolojik gelişmelerin etkisiyle çalışanlar, günün herhangi bir saatinde telefon, tablet, bilgisayar gibi bilgi ve iletişim teknolojisi araçlarıyla iş yerinden ayrı bir ortamda uzaktan bağlantı kurarak çalışabilir hâle gelmişlerdir[1]. Buna […]

Noterlerin Hukuki Sorumluluğunun Şartları ve Rücu Hakkı

I. Sorumluluğun Şartları ve Hükümleri 1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesinde düzenlenen sorumluluğun genel olarak haksız fiil sorumluluğu olduğu ve bu hükümle noterler yönünden bir kusursuz sorumluluk hâlinin kabul edildiği görülmektedir. Bu bağlamda noterlerin sorumluluğunun doğması için, haksız fiilin kusur dışındaki diğer unsurlarının, yani eylem, hukuka aykırılık, zarar ve illiyet bağı koşullarının somut olayda mevcut […]

Çalışanlarının İşlemlerinden Dolayı Noterin Sorumluluğu

1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesinde noterlerin, hangi çalışanlarının işlemleri nedeniyle sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan madde uyarınca stajyer, kâtip ve kâtip adaylarının gerçekleştirdikleri işlemlerden dolayı noterler sorumludur. Bununla birlikte öğretide, noter bulunmadığı durumlarda işlem yapma yetkisine sahip olan kişilerin, bu anlamda vekâletle idare edilen noterliklerde noter vekillerinin(noter kâtibi, stajyer, adalet memuru); 1512 sayılı Kanunun […]

Dernek, Vakıf ve Sendikaların Sicile Kayıt Yükümlülüğüne İlişkin Kişisel Verileri Koruma Kurulu Kararı Yayımlandı!

09 Mayıs 2020 tarih ve 31122 sayılı Resmî Gazete’de Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 22 Nisan 2020 tarih ve 2020/315 sayılı kararı yayımlanmıştır. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 16. maddesi gereği Veri Sorumluları Siciline kayıt yükümlülüğüne istisna getirilen 02 Nisan 2018 tarih ve 2018/32 sayılı Kurul kararının 3. maddesinde yer alan dernek, vakıf ve sendikalarla […]