Manevi tazminat, her ne kadar genellikle kişinin şahıs varlığına verilen zarar üzerine doğuyorsa da, mal varlıklarına saldırı halinde de ortaya çıkan manevi zararın tazmini söz konusu olabilir. Zira manevi tazminata neden olan manevi zarar, kişinin manevi cephesinde duyduğu acı, elem ve ızdıraptır.
Örnek vermek gerekirse, kişi için anı değeri çok yüksek ve kendisi için çok büyük önemi haiz bir malının kırılması, bozulması veya yok olması hallerinde de söz konusu acının, elemin doğması mümkündür. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 58[1] yer alan düzenleme de bu hususa cevaz vermektedir[2].
Osman Can BAŞDEMİR
[1] “3. Kişilik hakkının zedelenmesi
MADDE 58- Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.”
[2] Kılıçoğlu, Ahmet M., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 22. Bası, Ankara 2018, s. 574.