17 Temmuz 2020 tarih ve 31188 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 02 Haziran 2020 tarih ve 2017/15118 başvuru numaralı Serkan Şeker başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır.
Karara konu olayda, mesleğinden ihraç edilen bir vali yardımcısı olan başvurucu, olay tarihinde hakkında Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan yapılan soruşturma kapsamında Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunmaktadır. Arama ve sayım yapılması sırasında infaz koruma memurları ile başvurucu arasında çıkan tartışma sonucunda başvurucu, kurum görevlilerine hakaret ve onları tehdit etme eylemlerinde bulunduğu iddiasıyla üç gün hücreye koyma disiplin cezası ile cezalandırılmıştır. Başvurucu, disiplin kurulu tarafından verilen disiplin cezasına karşı şikâyet yoluna başvurmuştur. Başvurucunun şikâyetini inceleyen Şırnak İnfaz Hâkimliği duruşmalı olarak yaptığı yargılama sonucunda şikâyetin reddine karar vermiştir. Başvurucu, Hâkimliğin vermiş olduğu şikâyetin reddi kararına itiraz etmiştir. İtirazı değerlendiren Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi, oy birliğiyle itirazın reddine karar vermiştir. Mahkeme heyetinde, infaz hâkimi olarak disiplin cezasına karşı yapılan şikâyeti değerlendiren hâkim E.A. da yer almıştır.
Başvurucu, infaz hâkimi olarak disiplin cezasına karşı yapılan şikâyetin reddine karar veren hâkim E.A.’nın, anılan kararı itirazen inceleyen mahkeme heyetinde de yer aldığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Adalet Bakanlığı, başvuruya ilişkin görüşünde, başvurucunun İnfaz Hâkimliği kararına yaptığı itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesinin üç hâkimden oluşan bir heyeti olduğunu, hâkim E.A.’nın ise heyette yer alan üç hâkimden sadece biri olduğunu ve başvurucunun itirazının oy birliğiyle reddedildiğini ifade etmiştir.
Yüksek Mahkeme, kararında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 23. maddesine değinerek, kanun koyucunun, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı bir üst mahkemeye başvurulması hâlinde önceki aşamada karara katılan hâkimin sonraki aşamada yapılacak incelemede yer almasını uygun görmediğini; bu düzenlemeyle nesnel tarafsızlık ilkesinin gözetildiğini belirtmiştir. Bu kapsamda, şikâyet incelemesi aşamasında karar veren hâkimin bu karara karşı başvurulabilecek bir üst kanun yolu olarak öngörülmüş olan itiraz aşamasındaki incelemeye de katılması hâlinde kendi kararındaki -varsa- hukuki ve fiili hatalar hususunda belli ölçüde savunmacı bir tutum takınabileceği; tek bir oy hakkına sahip olsa dahi bu hâkimin mahkeme heyetindeki diğer üyeleri etkileyebileceği; somut olayda objektif bir gözlemcinin hâkim E.A.’nın tarafsız davranacağı konusunda kuşku sahibi olmasının haklı temelleri bulunduğu ifade edilmiştir.
Sonuç olarak bir önceki derecedeki kararı veren hâkimin, bir üst aşama olan itiraz incelemesine de katılmış olmasının nesnel tarafsızlığı zedeleyen bir husus olduğuna kanaat getiren Yüksek Mahkeme, Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar vermiştir.
Yüksek Mahkeme kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.