I. Sözleşmeye Aykırılık Nedeniyle İhlal Edilmesi
Kişilik haklarının, sözleşmeye aykırılık nedeniyle ihlal edilmesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık, bir açıklamanın yapılmasına ilişkin yapılan sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Böyle bir durumda, bir kimse, basın yoluyla bir açıklamada bulunma konusunda yükümlülük altına girmesine rağmen, bu yükümlülüğe aykırı hareket etmektedir[1].
Basın yoluyla kişilik haklarının ihlalinde, sözleşmeye aykırılığa örnek olarak, bir kimsenin kendisi hakkında bir yayın yapılması konusunda bir basın organı ile anlaşma yapması, ancak basın organının sözleşmeye aykırı davranması verilebilir[2].
II. Haksız Fiil Teşkil Eden Davranışlar Nedeniyle İhlal Edilmesi
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24. maddesi, hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırıyı düzenlemektedir.
Basın yoluyla kişilik haklarını ihlali, daha çok haksız fiil teşkil eden davranışlar nedeniyle gerçekleşmektedir. Burada, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi olmaksızın, yapılan açıklamayla kişilik haklarına saldırıda bulunulmaktadır[3].
Basın yoluyla kişilik haklarının ihlali, genel olarak manevi kişisel varlıklara ilişkin olmakla birlikte, maddi kişisel varlıklara ilişkin olması da mümkündür. Buna örnek olarak, basında yer alan gerçek dışı bir haberin kişide şok etkisi yaratarak ölümüne yol açması hâlinde, kişinin yaşam hakkı ihlal edilmiş olmaktadır. Ancak bu durumda, basın yoluyla açıklamada bulunan veya bu açıklamadan sorumlu olan kişilerin sorumluluğuna gidebilmek için, açıklama ile sonuç arasında uygun illiyet bağı olup olmadığına bakılması gerekmektedir[4].
Berna Berfin KAYA
[1] Bilen, Selim, “Basın Yoluyla Kişilik Hakkının İhlali”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2018, s. 48; Kılıçoğlu, Ahmet M., Şeref Haysiyet ve Özel Yaşama Basın Yoluyla Saldırılardan Hukuksal Sorumluluk, 5. Baskı, Ankara 2016, s. 52.
[2] Acabey, Mehmet Beşir, “Basın Özgürlüğü ve Bu Özgürlüğün Bir Sınırı Olarak Kişilik Hakkı”, Journal of Yaşar University, Cilt: 8, Sayı: Özel, s. 1-54, İzmir 2013, s. 23.
[3] Kılıçoğlu, Hukuksal Sorumluluk, s. 53.
[4] Acabey, s. 23; Kılıçoğlu, Hukuksal Sorumluluk, s. 54.