11 Aralık 2019 tarih ve 30975 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 07 Kasım 2019 tarih ve 2016/14176 başvuru numaralı İbrahim Yıldız başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır.
Karara konu olayda, başvurucu, 12 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren ve üst üste üç taksitin ödenmemesi hâlinde hak sahipliğinin iptaline yol açan kanun hükmünün geçmişe etkili olarak uygulanamayacağını ve bu durumun öngörülemez nitelikte olduğunu iddia ederek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Ayrıca başvurucu, 17 Ağustos 1999 depreminde iş yerinin ağır hasar görmesi nedeniyle 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca inşa edilen taşınmazda borçlanma yoluyla hak sahibi olduğunu, hak sahipliği nedeniyle muaccel hâle gelen yedi taksitten beşini ödediğini ve 2013 yılına ait taksitin son ödeme tarihinin 31 Aralık 2013 olup bu kapsamda üst üste ödenmeyen üç taksit de bulunmadığını belirtmiştir.
Yüksek Mahkeme, kararında, uyuşmazlığa konu kanuni düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce 7269 sayılı Kanun uyarınca taksitlerin zamanında ya da hiç ödenmemesi durumunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre icra takibi yapılabileceğini, doğrudan hak sahipliğinin iptali şeklindeki düzenlemenin ise mülk sahibine öngörülemez bir külfet yüklediğini ifade etmiştir. Hak sahipliğinin iptali müessesesinin 12 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile getirildiğini vurgulayan Yüksek Mahkeme, bu tarihe kadar ödenmeyen taksitlerin sayısı esas alınarak -önceki düzenlemeye göre çok daha ağır sonuçlar doğuran- bu müessesenin geriye yönelik uygulanmasının başvurucu için öngörülebilir olmadığını belirtmiştir.
Sonuç olarak bahsi geçen kanuni düzenleme sonucunda başvurucunun mülkiyet hakkının korunması ile kamu yararı arasında olması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğuna kanaat getiren Yüksek Mahkeme, Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ve kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kocaeli 1. İdare Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar vermiştir.
Yüksek Mahkeme kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.