Anonim şirketler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 529/1-d uyarınca genel kurulun alacağı bir kararla feshedilebilir. Ancak söz konusu maddenin yaptığı yollama nedeniyle, bu kararın alınabilmesi TTK md. 421/3-4’te yer alan ağır nisaba bağlanmıştır. O hâlde, anonim şirket genel kurulunun alacağı bir kararla şirketin feshi, ancak sermayenin %75’ini temsil eden pay sahibi veya temsilcilerinin feshe ilişkin olumlu oy kullanması ile mümkün olacaktır. İlk toplantıda sözü edilen nisaba ulaşılamaması hâlinde de izleyen toplantılarda aynı nisap aranır. Bir anonim şirketin feshi için böylesine ağır nisabın aranması, kanun koyucunun istihdam merkezinin bir kalemde dağıtılmasına ve millî servetin heba edilmesine engel olmak istemesinden kaynaklanmaktadır[1]. Çünkü anonim şirket, kendi bünyesinde pek çok kişiye iş vermiş, çok büyük bir malvarlığı edinmiş olabilir. Pay sahiplerinin kişisel çıkarları ile bunlar arasındaki çekişmeler, anonim şirketin sona ermesine neden olmamalıdır[2]. Böylece kamusal çıkarlar ve çalışanların çıkarları korunmuş olacaktır.
Öğretide anonim şirketin haklı sebeple feshi davasına ilişkin hükmün getirilme amacı, anonim şirketin devamlılığının sağlanması[3] ve çoğunluk pay sahiplerine karşı azınlığın korunması[4] olarak ifade edilmiştir.
Anonim şirketin ağırlaştırılmış nisapla feshi politikasına, TTK md. 531 ile haklı sebebin varlığı hâlinde azınlığa şirketin feshini talep etme hakkı tanınarak bir istisna getirilmiştir. Ancak kanımızca, bu durumun sebebi, öncelikle azınlığın -özellikle çoğunluğa karşı- korunması suretiyle esas olarak anonim şirketin korunmak istenmesinden kaynaklanmaktadır. Bir diğer söyleyişle, TTK md. 531’in nihai amacı, haklı sebebin varlığı hâlinde, gerekli olduğu ölçüde azınlığın korunması ve bu suretle mümkün olduğu ölçüde şirket varlığının korunarak devamlılığının sağlanmasıdır. Maddenin kenar başlığında, her ne kadar “fesih” kelimesi yer alsa da, kanun koyucunun esas amacı, anonim şirketi ayakta tutmak ve şirket faaliyetlerini kesintiye uğratmamaktır[5]. Nitekim, Yargıtay 11. HD, 03.03.2016 tarih ve 2015/9088 E. 2016/2352 K. sayılı kararında, ekonomik bir değer taşıyan anonim şirketin feshi yerine, şirketi ayakta tutacak çözüm yollarının hâkimce değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir[6].
Osman Can BAŞDEMİR
[1] Poroy, R. / Tekinalp, Ü. / Çamoğlu, E.: Ortaklıklar Hukuku II, Yeniden Yazılmış 13. Bası, İstanbul 2017, s. 339.
[2] Poroy / Tekinalp / Çamoğlu, Ortaklıklar II, s. 339.
[3] Poroy / Tekinalp / Çamoğlu, Ortaklıklar II, s. 340.
[4] Pulaşlı, H.: Şirketler Hukuku Şerhi, C. III, Tamamen Yenilenmiş ve Genişletilmiş 3. Baskı, Ankara 2018, s. 2420; Pulaşlı H.: Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Gözden Geçirilmiş, 6728 Sayılı Kanunla Getirilen Yenilikler ve Yapılan Değişiklikler İşlenmiş Güncellenmiş ve Genişletilmiş 5. Baskı, Ankara 2017, s. 658; Yıldız, Ş.: “TTK Tasarısına Göre Anonim Şirketin Haklı Sebeplerle Feshi”, Çetingil ve Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı, İstanbul 2007, s. 1199; Şahin, A.: “Anonim Ortaklığın Haklı Sebeple Feshi Çerçevesinde Gündeme Gelen Bazı Hukuki Sorunlar”, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 9, S. 117-118, İstanbul 2014, s. 147.
[5] Poroy / Tekinalp / Çamoğlu, Ortaklıklar II, s. 339; “Kurulu tezgâh bozulmamalıdır(Bilgili, F. / Demirkapı, E.: Şirketler Hukuku Dersleri, 6. Basım, Bursa 2018, s. 381)”.
[6] https://karararama.yargitay.gov.tr (E.T.: 21.05.2019). Kararın değerlendirmesi için bkz. Şener, O. H.: Yeni TTK Döneminde Anonim ve Limited Ortaklıklara İlişkin Verilen Yargıtay Emsal Kararlarının Değerlendirilmesi, Ankara 2019, s. 109-113.