Cezai Mirasçılıktan Çıkarmanın Şekli

Cezai Mirasçılıktan Çıkarmanın Şekli

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510. maddesinde sayılan mirasçılıktan çıkarma sebeplerinden birinin varlığı, anılan Kanunun 578. maddesinde düzenlenen mirastan yoksunluktan farklı olarak, mirasçı yönünden kendiliğinden mirastan çıkarılma sonucunu doğurmamaktadır. Mirasçılıktan çıkarma için, mirasbırakanın Kanunda öngörülen şekle uygun bir irade açıklamasında bulunması gerekmektedir[1].

TMK’nin 510. maddesi, mirasçılıktan çıkarmanın şekliyle ilgili olarak “… ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir” hükmünü amirdir. Bahsi geçen düzenlemeye göre, mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarrufu ile mirasçılıktan çıkarma işlemi gerçekleşmektedir[2]. Kanunun açık ifadesi karşısında, sözlü yapılan veya ölüme bağlı tasarruf şeklinde olmayan yazılı bir açıklama ile mirasçının mirasçılıktan çıkarılması mümkün değildir[3].

Anılan Kanun maddesinde sayılan sebeplerden birinin varlığı hâlinde, mirasbırakan, kural olarak TMK’nin 531. maddesi ve devamında düzenlenen -tek taraflı irade açıklamasıyla ölüme bağlı hukuksal işlem olan- vasiyet yoluyla mirasçılıktan çıkarma işlemini gerçekleştirebilir[4]. Bu kapsamda, TMK’de düzenlenen vasiyet şekillerinden biri, bir diğer söyleyişle el yazısı ile vasiyetname, resmî vasiyetname veya sözlü vasiyet yoluyla mirasçının mirastan çıkarılması mümkündür[5]. Buna karşılık öğretide, mirasçılıktan çıkarma işleminin TMK’nin 545. maddesinde düzenlenen miras sözleşmesi yoluyla da yapılabileceği kabul edilmektedir[6].

Berna Berfin KAYA

 

[1] Ahmet M. Kılıçoğlu, Miras Hukuku, Genişletilmiş 7. Bası, Ankara, Turhan Kitabevi, 2017, s. 172; Mustafa Dural, Turgut Öz, Türk Özel Hukuku Cilt IV Miras Hukuku, 13. Bası, İstanbul, Filiz Kitabevi, 2019, s. 205; Bilge Öztan, Miras Hukuku, 8. Bası, Ankara, Turhan Kitabevi, 2017, s. 142; Kürşad Yağcı, Cezai Mirasçılıktan Çıkarma (Cezai Iskat), İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2013, s. 55 vd.

[2] Ali Naim İnan, Şeref Ertaş, Hakan Albaş, Türk Medeni Hukuku Miras Hukuku, 10. Bası, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2019, s. 263; Erhan Günay, Yargıtay Kararları ve Öğreti Görüşü Eşliğinde Mirasçılık Sıfatının Yitirilmesi, Güncellenmiş 2. Baskı, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2018, s. 59.

[3] Öztan, Miras Hukuku, s. 147; Yağcı, Çıkarma, s. 309.

[4] Kılıçoğlu, Miras Hukuku, s. 172; Öztan, Miras Hukuku, s. 147; Dural ve Öz, Miras Hukuku, s. 205; Zahit İmre, Hasan Erman, Miras Hukuku, Gözden Geçirilmiş 14. Basım, İstanbul, Der Yayınları, 2018, s. 251; Yağcı, Çıkarma, s. 310; Günay, s. 59.

[5] Kılıçoğlu, Miras Hukuku, s. 173; Öztan, Miras Hukuku, s. 147; Yağcı, Çıkarma, s. 311.

[6] Öztan, Miras Hukuku, s. 147; Günay, s. 59; Yağcı, Çıkarma, s. 312; Ömer Uğur Gençcan, Miras Hukuku, 3. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, 2016, s. 395. Kanunda yer alan ölüme bağlı tasarruf ifadesinin vasiyetname olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde bkz. Kılıçoğlu, Miras Hukuku, s. 173. Ayrıca mirasçılıktan çıkarma işleminin miras sözleşmesi yoluyla yapılmasına ilişkin tartışmalar hakkında bkz. İnan, Ertaş, Albaş, Miras Hukuku, s. 263-264; Öztan, Miras Hukuku, s. 147.