15 Ocak 2020 tarih ve 31009 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 26 Aralık 2019 tarih ve 2017/22355 başvuru numaralı “Wikimedia Foundation Inc. ve Diğerleri” başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır.
Karara konu olayda, Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu(kısaca “BTK” olarak anılmaktadır)ndan, Wikipedia’da yer alan ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 8/A maddesi uyarınca “Yaşam hakkı ile kişilerin mal ve güvenliğinin korunması, millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi” açısından gecikmesinde sakınca bulunan hâller kapsamında değerlendirilen iki içeriğin çıkarılması; çıkarılmaması durumunda içeriklere erişimin engellenmesi; bunun mümkün olmaması hâlinde ise alan adı üzerinden internet sitesinin tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararı verilmesini talep etmiştir. BTK, Başbakanlığın talebini uygun bulmuş, bu kapsamda 5651 sayılı Kanunun 8/A maddesinin 1. fıkrasında belirtilen sürede başvurucu Wikimedia Foundation Inc. tarafından içeriklerin çıkarılmaması ve URL(içerik) bazlı erişimin engellenmesine teknik olarak imkân bulunmaması nedenleriyle internet sitesinin tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararı vermiştir. BTK, erişimin engellenmesi kararını Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin onayına sunmuş ve söz konusu karar Hâkimlik tarafından onaylanmıştır. Başvurucu Wikimedia Foundation Inc. tarafından bahsi geçen karara yapılan itiraz ile itirazın reddi kararına karşı yapılan başvuru reddedilmiştir.
Başvurucu Wikimedia Foundation Inc., Wikipedia’nın içeriğinin ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, sitenin tamamına erişimin engellenmesinin demokratik bir toplumun gereklerine aykırı ve orantısız bir müdahale olduğunu belirterek ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğini; ayrıca Sulh Ceza Hâkimliğinin kararında, erişimin engellenmesi talep edilen içeriklerin hangi kısımlarının hangi nedenlerle hukuka aykırılık teşkil ettiğinin belirtilmediğini ve kararın milyonlarca bilgi içeren bir sitenin tamamına erişimin engellenmesi için yeterli bir gerekçe sunmadığını öne sürerek gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Bir diğer başvurucu Punto24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, verilen kararın tüm Wikipedia kullanıcılarının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Akademisyen olan ve uzun yıllardır çalışmalarında Wikipedia’dan sıkça yararlandıklarını dile getiren başvurucular Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak ise, haber ve görüş alma haklarına yapılan müdahale nedeniyle ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğini belirtmişlerdir. Adalet Bakanlığı, yapılan başvurulara karşılık olarak, URL adreslerindeki içeriklerin haksız saldırı niteliğinde olduğu ve Türkiye hakkında yanıltıcı bilgiler içerdiği; internet sitesinin kolay erişilebilir bir platform olması nedeniyle içeriklerin geniş kitleler üzerindeki etkisi düşünülerek alınan tedbirin gerekli olduğu; Sulh Ceza Hâkimliği tarafından URL adreslerindeki içeriklerin siteden çıkarılması koşuluyla erişimin engellenmesi kararının kaldırılacağına ilişkin kararın orantılı olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Anayasa Mahkemesi, dört başvurucunun yapmış olduğu bireysel başvuruların tek bir dosyada birleştirilmesine ve başvurucuların tüm şikâyetlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesine karar vermiştir. Yüksek Mahkeme, kararında, toplumun menfaatinin korunmasını amaçlayan ve halk davası(actio popularis) olarak adlandırılan başvuruların bireysel başvuru hakkı kapsamında kabul edilmediğini, somut olayda başvurucu Punto24 Bağımsız Gazetecilik Derneğinin erişimin engellenmesi kararından kişisel olarak ve doğrudan etkilendiği konusunda ikna edici bir açıklamada bulunmadığını ifade ederek, başvurucu Derneğin başvurusunun kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
Yüksek Mahkeme, diğer başvurucuların ileri sürdükleri iddialara ilişkin olarak ise, 5651 sayılı Kanunun 8/A maddesi uyarınca BTK Başkanı tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine karar verilmesi şeklindeki düzenlemenin gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde işletilmesi gereken istisnai bir yol olduğunu, somut olayda URL adreslerinde yer alan yayının içeriği ile sınırlama sebebi arasındaki ilişkinin ortaya konulamadığını, ayrıca gecikmesinde sakınca bulunan bir durumun varlığının da gösterilemediğini; erişimin engellenmesi kararında, iki URL adresinde yer alan içeriğe “millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması” kapsamında müdahale etmeyi haklı kılacak somut herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini; Wikipedia yazarları ile editörlerinin somut olayda müdahaleye neden olarak gösterilen içerikleri güncellediklerini ve daha objektif hâle getirdiklerini, buna rağmen İdare ve derece mahkemelerinin kararlarında devamlı güncellenen Wikipedia’nın yaşayan bir ansiklopedi olma özelliğinin gözetilmediğini belirtmiştir. Bununla birlikte kararda, içeriklerde yer alan ve çoğu tartışmalı olan ifadelerin sahipleri bilindiği hâlde, bu kişiler hakkında bir ceza soruşturması başlatılmamasının makalelerde Wikipedia’nın kapatılmasını haklı gösteren vahim nitelikte bir içerik bulunmadığının göstergesi olduğu ifade edilmiştir.
Sonuç olarak sürekli hâle gelen erişimin engellenmesi tedbirinin ifade özgürlüğü üzerinde orantısız bir müdahale teşkil ettiğine ve başvurucuların ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığına kanaat getiren Yüksek Mahkeme, Anayasanın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ve kararın bir örneğinin ifade özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderilmesine oy çokluğuyla karar vermiştir.
Yüksek Mahkeme kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.